Erkekleri Tavlama Günlüğü - Deniz Çalışkan | Kitap Yorumu



YAZAR : DENİZ ÇALIŞKAN
YAYINEVİ : MÜPTELA YAYINLARI
SAYFA SAYISI : 372
BASIM YILI : 2015

"Ben Ateş'im. Ben yakmak için, kül etmek için yaratıldım."

Herkese merhaba! Tüyap'a gidemediğim için kendimi kitaplara verdim. Okumadığım ne kadar kitap varsa listeledim ve çıktığı zaman çok merak ettiğim bir kitap olan Erkekleri Tavlama Günlüğü ilk sıraya koydum.  Bu güzeli bana Elsa'nın Kitaplığı 'nın tatlış sahibesi bana hediye etti :) Kendisine bir kez daha teşekkür ederim. :) 
Öncelikle bu kitaba büyük bir beklentiyle başladığımı söylemem lazım :) Artık Wattpad kitaplarına olan tüm önyargımı kaldırmış bulunuyorum. Neyse sizlere kısaca konusundan bahsedeyim.



Kızıl küçüklüğünden beri ailesinden hiç sevgi görmemiş hep ablasının gölgesinde yaşamış asi bir kızdır. Günün birinde ablasının kulvarında ondan iyi olduğunda ailesinin onu seveceğini düşünmüş ve Fame Dergisi'nde köşe yazarı olarak çalışmaya başlamıştır. Fakat ortada bir sorun vardır. Yazılarının çok sıkıcı olduğunu söyleyen Jale yeni ve ilgi çekici bir konu bulmasını ister ve taşındığı evde bir günlük bulur. Bu günlük ülkenin en yakışıklı ve zeki insanları arasında yer alan Ateş Turan'ın ölen sevgilisine aittir. Kızıl günlükleri okuduğunda bir karara varır ve Ateş Turan'ı tavlama işine girişerek "Erkekleri Tavlama Günlüğü" adında bir köşe yazısı yazmaya başlar. İşler hiç tahmin ettiği gibi olmayacaktır. Bir sürü sırrın içinde olan Kızıl sırları çözüp istediği sevgiye ulaşabilecek midir?


Kitabı sanırım bu şekilde en iyi özetleyebilirdim.Kitabın tam olarak yorumuna geçmeden her zamanki gibi tasarımını değerlendirmek istiyorum. :) Dış kapağının rengini ve fontları çok beğendim. Çok ilgi çekici olmuş. Mavinin her tonunu seven biri olarak bunu daha bir sevdiğimi söyleyeyim! :) İç tasarımına gelirsek, Kızıl'ın dergiye yazdığı kısımların tasarımını çok hoş yapmışlardı. Ben çok sevdim. Bölüm başlarındaki sayıların fontları bile incelikle seçilmişti. Bir de Müptela'nın meşhur ayraçlarından biri bence bu kitabın ayracı. Yukarıya resmini koydum. Sizce de çok hoş değil mi ama ? :)
İç ve dış tasarımı övüp hayran kaldığımı dile getirdikten sonra esas yoruma giriş yapabilirim :D Kitabı ben biraz eğlenceli bir şey bekliyordum aslında. Kızılı'ı biraz sakar bir tip olarak düşünmüştüm okumadan önce. Ateş'i de çapkın suratsız bir tip (bildiğimiz zengin ve yakışıklı erkek :D ) olarak ama okuduğumda çok yanıldığımı fark ettim ki kitapta hiç öyle değiller. Ne Kızıl sakar biri ne de Ateş çok çapkın bir tip. Sanırım kitabın arka kapak yazısı tamamiyle içeriği yansıtmıyor :(  
Kızıl'ın ailevi problemi var. Küçüklüğünden beri hiç sevilmemiş, sevgisiz büyümüş bir kız. Kitabın başlarında Kızıl'ın ailesiyle ilgili kısımlar daha fazla yer alıyor ki ben onun sevgisizliğinin annesinin ve babasının yaptıklarını okudukça kendimi tutamadım ve ağladım. Hani bazen olur ya kitabın içine girip karakterleri tokatlayıp "Kedine gel be!" demek isteriz ya, heh işte onu Kızıl'ın anne ve babasına yapmak istedim. 
Kızıl ise küçüklüğünden beri beklemiş hatta bir ara yaramazlık yaptığında onunla ilgilendikleri için epey haşere bir çocuk bile olmuş. Bu arada esas kızımız olan Kızıl'ın adı aslında Derin. Kitabı okuduğunuzda neden Kızıl olduğunu daha iyi anlayacaksınız. Sadece saçı kızıl olduğu için adı kızıl değil daha derin bir hikayesi var. Neyse birazda Ateş'ten bahsedeyim çünkü hafif spoilera kayıyor gibi hissettim :D 
Ateş çok zeki biri, hem de korkutucu derecede bir zekası var ki ben hayali bir karakter olduğu halde biraz korkmuş olabilirim. 
Ateş zeki olduğu kadar yaralı bir kalbe sahip biri. 

***

Karakterleri anlat anlat bitmez ben biraz da kitap hakkında düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Kitabın başında Kızıl ön plandaydı ve gayet hoş ilerliyordu daha sonra Ateş devreye girdi ve bir sürü sır ortaya çıkmaya başladı ve esas kızımız biraz geri planda kaldı ki ben bundan biraz rahatsız oldum şahsen ben Ateş ve Kızıl'ı aşkını okumak isterken Ateş'in ölen sevgilisine olan aşkını okudum. Kitapta o kadar çok olay oldu ki bir an olayları birbirine karıştırdım. Sırlar bütün karakterlere bağlanmıştı. Çıkan her sır birden fazla karakteri etkiliyordu. Bu biraz kafamın karışmasına sebep oldu. 
Erkekleri Tavlama Günlüğü olayı ise bana göre biraz geri planda kalmıştı. Fakat köşe yazılarının olduğu kısımlarda anlatılanları daha fazla sevdim. Bunun dışında yazarımızın ilk kitabı olmasına rağmen gayet iyi bir anlatımı vardı. Kademe kademe çözülen sırlar yok artık dedirtecek cinsten şeylerdi ve harika kurgulanmıştı.
Son olarak kitaba oyum : 4/5


2 yorum:

  1. canım okumana ve beğenmene cok sevindim.
    benimde beğenerek okuduğum bir kitaptı daha nice kitap kardeşliğine
    :):)

    YanıtlaSil
  2. Oyy canımın taaa en için daha nice niceesiine öperimm o güzel yanaklarından :* <3 <3

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.