GKBT 2. Tur | Her İşte Bir Hayır Vardır - Matthew Quick | Kitap Yorumu


Yazar : Matthew Quick
Özgün Adı : The Good Luck of Right Now
Çeviren : Uğur Mehter
Sayfa Sayısı : 319
Yayınevi : Fenik Kitap
Basım Yılı : Ağustos, 2015

Herkese merhabalar! Geveze Kalemler olarak ikinci turumuz Feniks Kitap etiketiyle yayımlanan "Her İşte Bir Hayır Var" kitabına. 
Turumuzu takip etmek ve yarışmaya katılmak için : Geveze Kalemler (facebook ) Geveze Kalemler (instagram) her iki sayfadan da yarışmaya katılabilirsiniz ;)


Kısaca size kitabı anlatmam gerekirse :

Yazgı mı dersiniz, evrenin cilvesi mi dersiniz, tanrısal bir rastlantı mı dersiniz, her işte bir hayır vardır mı dersiniz...

38 yıl boyunca annesiyle yaşamış olan Bartholomew Neil, hastalanıp ölen annesinin ardından kendi ayakları üzerinde nasıl duracağını hiç bilememektedir. Kızıl saçlı yas danışmanı Wendy, artık yuvadan uçması ve kendi sürüsünü bulması gerektiğini söyler söylemesine ama, tüm yaşamı annesine, cumartesi ayinlerine ve kütüphaneye saplanıp kalmış bir adam, uçmayı nasıl öğrenebilir?

Bartholomew, annesinin iç çamaşırı çekmecesinde Richard Gere'dan bir "Tibet'e Özgürlük" mektubu bulduğunda, aradığı ipucuna kavuştuğuna inanır. Son günlerinde annesi ona "Richard" demeye başlamıştır, kozmik bir bağlantı olması işten değildir. 

Oyuncunun yazgısında kendisine yardım etmek olduğuna inanan Bartholomew, Richard Gere'a oldukça mahrem içerikli mektuplar yazarak başlar yeni yaşamına. Jung'dan Dalai Lama'ya, felsefeden inanca, uzaylılarca kaçırılanlardan telepati kurabilen kedilere, Katolik Kilisesi'nden kadınların gizemine dek her şey vardır bu açıkyürekli mektuplarda. 

Ama bu mektuplar, her şeyden önce, bir adamın kendi ailesini toplamak için giriştiği ağırbaşlı uğraşı yansıtacaktır.
(Tanıtım Bülteninden)




Eveettt gelelim yorumunaa :) Okurken en çok acıktığım kitap sanırım bu kitaptı. Tüm tur grubu olarak kapaktakileri cips sandık ve gerçekte midye kabuğu olduğunu öğrenince epey şaşırdık tabi.. Sizde benim gibi cips sandınız değil mi itiraf edin :D 
Kitaba açıkçası başta pek ısınamadım dedim bu nasıl bir şey böyle sanırım epey romantik okuya okuya bünye yadırgadı :D İlk 100 sayfada adaptosyonda zorlandım fakat 100 ü geçtikten sonra olaylar kafamda daha iyi oturmaya ve mektuplar ilginçleşmeye başladı. Yazarın çok iyi bir kalemi var ve kendini okutturuyor ki kitapta ki bazı unsurların dikkatinizi çekeceğini düşünüyorum. Bunlardan biri kuş metaforuydu. Bütün kitap boyunca kafamda dönüp durdu ve acayip hoşuma gitti ki ben kuşlara bayılırım! Onun için alıntı görsellerinde kuş simgesine yer verdik. 
***
Kitapta Bartholomew'in yaşadıklarını okurken kendi yaşamınızı da sorgulamaya başlıyorsunuz bir müddet sonra. Ben bu yaşıma kadar ne yaptım? Bundan sonra ne yapmalıyım? Kendi benliğinizle çelişkili cümleler kurup kendinizi sorguluyorsunuz. Kitabın bana bunu yaptırması en sevdiğim şeylerden biriydi. İnsan ara sıra kendini sorgulamalı ki Her İşte Bir Hayır Var kitabında sürekli bir kendinizi sorguya çekiyorsunuz.  Bartholomew sıra dışı bir karakter ve okuduğum en saf erkek karakterlerden biri. Yaşadıkları aslında kolay şeyler değil tanıtımını okuduğunuzda basit bir olay örgüsüymüş gibi gelse de yazar o kadar güzel bağlantılamış ki bir oturuşta biritebilecek olanlar mutlaka çıkacaktır. Bunlar dışında kitapta rahatsız olduğum iki nokta vardı ama sonradan bire indi ki tekini kitabın sonuna gelince neden o şekilde kullanıldığını anladığım için yok saydım. Diğeri ise Max karakterinin aşırı şekilde küfür kullanması ve çeviri dede bunu direkt aktarımı yapılmasıydı keşke biraz yumuşatma olsaydı dedim ki adam bildiniz Küfürbaz Haydo gibi soluksuz küfür edebilecek kapasitede :D Onun dışında dediğim gibi kitap bir solukta okunabilecek güzel bir romandı tavsiye ederim. 

Kitaba oyum 5/3,5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.