Gece Yarısı Kütüphanesi | Kitap Yorumu #2022de22kitap
Yazar : Matt Haig
Tür : Fantastik Roman
Baskı Türü Karton Kapak
Yayınevi : Domingo
Çevirmen : Kıvanç Güney
Sayfa Sayısı : 282
KONUSU:
Nora Seed'in hayatında her şey berbat gitmektedir. Sanki hiçbir şey düzelmeyecek gibi hisseden Nora intihar etmeye karar verir ve saate baktığında saatin ilerlemediğini ve 00.00 da takılı kaldığını görür ve kendini "Gece Yarısı Kütüphanesi" adı verilen bir yerde bulur. Önünde pişmanlıklarıyla dolu bir kitap ve yaşadığı diğer hayatlardan oluşan kitaplar vardır. Nora bu hayatları deneyimlerken her kitapta başka bir hikayede yol alacaktır.
***
Herkese merhabalar, uzun zamandır bir kitap için indirim kovaladığımı hatırlamıyorum. Son zamanlarda dikkatimi çeken kitap sayısı sürekli olarak azalma gösterdiği için bu heyecanı hissetmeyeli epey olmuştu. Gece Yarısı Kütüphanesi'ni, BTS'in In The Soop programını izlerken RM okurken gözüme kestirdim. Öyle güzel alıntılar paylaştı ki izleyenlerle aklımda o an şu belirdi Gonca mutlaka bu kitabı almalısın! Zaten kitabın 2020 Goodreada yılın en iyi romanı ödülü de varmış. Ben 2 yıl kadar geç keşfetsem de güzel bir keşfediş oldu. Bitirdiğimde kitabın pek çok satırının altını çizmiştim. Yazının sonunda sizlerle paylaşacağım o güzel alıntıları.
Kitabın türünü açıklama kısmında size fantastik roman diye bahsetsem de kitap birçok yönüyle kişisel gelişim kitabı. Nora'nın yaşamıyla birlikte biz okurların hayatını sorgulayabileceği bir kurgu üzerine temellendirmiş yazar. Bunu yaparken de sade bir dilin yanında kısa kısa bölümler üzerinden gitmeyi tercih etmiş. Her bölümde yeni bir sorgulama yaşanacağı için bölümleri kısa tutmasını sevdim. Ayrıca kısa olunca bir bölüm bir bölüm daha derken kitabın sonuna kolaylıkla gelebilirsiniz diye düşünüyorum.
Malumunuz hayatımızda sürekli olarak keşke böyle yapmasaydım, şunu seçseydim belki daha iyi olurdu gibi cümleleri çok fazla kuruyoruz. Yaptığımız her yeni seçimle hayatımız için yeni yeni olasılıklar açılıyor. Tıpkı Nora'nın hayatı gibi seçimlerimizle şu an yaşadığımız dünyada değil de başka bir yerde yeni hayatlar mı oluşturuyoruz acaba diye düşünmeden edemedim okurken... Bir seçimin hayatımızı ne kadar değiştireceğini düşünmek bazen korkutucu olabiliyor. Gelecek olasılıkları bir kenara bırakırsak hayatımızdaki pişmanlıkları ne denli kabul edebiliyoruz ve hayatımıza devam edebiliyoruz? Kabul etmek yerine, başkalarının hayatlarına bakıp keşke onun hayatını yaşasaydım diyoruz. Bunu çoğunlukla dışarıdan mutlu olduklarını düşündüğümüz insanlar için diyoruz değil mi? Halbuki o kişilerin hayatlarından neler yaşadıklarını bilmiyoruz bile... Pişmanlıklarımızı kabul etmek bize diğerlerinin hayatlarında ne olduğunu bilmeden yaşamak istemekten daha kolay geliyor. Ama bir şeyi unutuyoruz o yaşadığımız şeyler olmasaydı şu anki kişi olamayacağımızı ya da her şey yolunda olsaydı hayatımızın ne kadar sıkıcı olacağını... Ne çok şey konuştuk değil mi? İşte bu konuştuğum şeyler ve daha fazlası hakkında Gece Yarısı Kütüphanesi.. Daha birçok şey konuşmak isterdim hakkında ama malumunuz spoiler vermeden yazmaya çalışıyorum yorumlarımı.. Bu yüzden burada bırakıyorum ama siz sorgulamalara devam etmek için mutlaka kitabı okumanızı tavsiye ederim. Pişmanlıklarımızı kabullendiğimiz güzel bir yaşam diliyorum hepimize ve birkaç alıntı bırakarak gidiyorum..
ALINTILAR
ilginç bir kitaba benziyor not alıyorum kendime
YanıtlaSilheeeey :)
YanıtlaSilSelaaam! Blogger'da yeniyim. Sizi de takibe aldım. Blogumu incelemeye davet ediyorum, teşekkür ederim. Görüşmek üzere 👋
YanıtlaSil