Pinokyo'nun Rüyası - Selvi ATICI | Kitap Yorumu
Yazar : Selvi ATICI
Sayfa Sayısı : 462
Yayınevi : Nemesis Kitap
Basım Yılı : Kasım, 2015
Gecenin karanlığı üzerine en derin
koyuluğuyla çöktüğünde Gazel, bir binanın en üst katındaydı. Ve o binadan canlı
çıkması imkânsızdı. Hayatta tek bir kez bile olsa, geleceğiyle ilgili bir
kararı kendisi verebilmek istedi. Nasıl öleceğini seçebilmek istedi. Onu
kovalayan adamlar çoktan o binaya girmiş ve merdivenleri çıkmaya başlamışlardı.
Birazdan yakalanacaktı. Ve yine, birilerinin onun adına verdiği kararları
uygulamak zorunda kalacaktı. Başkalarının elinde oyuncak olmaktansa, ölmeyi
tercih etti. Ve kendini boşluğa bıraktı.
Aynı gece, Ömer'in üzerine de kopkoyu bir
karanlıkla çökmüştü. Bütün gün hastalarıyla ilgilenmiş ve ameliyattan ameliyata
koşturmuştu. Trafikten kurtulmak için girdiği ara yolda ilerlerken aklından
geçen karmakarışık düşünceler, büyük bir gürültü ve sarsıntıyla bölündü. Pat!
Arabasının üzerine bir şey düşmüştü. İlk
anda ne olduğunu anlayamadı ama birkaç saniye sonra ön camına doğru uzanan bir
kadın eliyle karşı karşıya kaldı. O el Ömer'e, 'beni tut' diye yalvarıyor
gibiydi. O eli tuttuğu anda, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Ne Ömer
için; ne de Gazel için…
Herkese
merhabalar! Güzel ve akıcı bir kitabın yorumuyla karışınızdayım! ;)
Pinokyo’nun
Rüyası benim okuduğum ilk Selvi ATICI romanı. Daha önce birçok kişiden tavsiye
olarak Selvi ATICI’nın kitaplarını okumalısın çok şey kaybediyorsun yorumlarını
bile duydum. Ablam kitabı alınca sevgili Nurhayat ablacığım biricik baş belam
birlikte okuyalım dediği için bende bir heves başladım. Kitap inanılmaz
derecede akıcıydı ki okumak için biraz uykusuz kalmış olabilirim. Gazel
karakteri gerçek anlamda sevdiğim kadın karakterler içinde garanti olarak ilk
sıraya yerleşecek şekilde akıllıydı. Ve
diğer kadın karakterler gibi kusursuz değildi. Güzellik bakımından belki
kusursuz olabilir ama hem yaşadıkları hem de davranışları bakımından ütopik
gelmedi bana. Etrafıma baktığımda böyle biriyle karşılaşabilirmişim hissine
kapıldım ve bu inanılmaz güzel bir şey!
Ömer ise
bildiğiniz bay kusursuz. Çapkın, yakışıklı birazcık da ukala bunların yanı sıra
başarılı bir doktor olması onu çok mu çok hayranı olacağınız bir insan modeli
yapıyor. Okuduktan sonra uzun sürede etkisinde kalabilirsiniz, benden
söylemesi. Kitabın bir klişesi Gazel’in Ömer’in hayatına girmesiyle birlikte
başlıyor ve yakışıklı doktorumuzun gözü ondan başkasını görmüyor. Klişe
dediğime bakmayın böyle güzel klişeyi gözlerimden kalp çıkartarak ve salak
salak gülümseyerek okudum. Kitabın en güzel kısmı ise baş karakterlerin
arasında saçma tartışmalar ve ayrılıklar olmamasıydı. Kitaptaki çikolata detayı
çok hoşuma gitti. Bende Gazel gibi biraz çikolata kolik biriyim. Kitabın
tasarımına gelirsek, kapağını ben internette gördüğümde (ilk yayınlandığı
zamanlar ) basit bulmuştum ama kitabın üzerinde o kadar güzel duruyor ki. Benim okuduğum karton kapaklı baskısı ve
ciltli baskısında daha iyi durduğunu düşünüyorum. Bölüm başlarına konulmuş
pinokyo figürü ise ayrı bir güzeldi. Bir de genelde ben kitabın teşekkür
kısmını pek okumuyorum fakat bu kitapta merak edip okudum. Selvi ATICI’nın
teşekkür yazısı bile bir naifti. En sevdiğim yazarlar arasında yer alacağından
hiç şüphem yok. Birde hoş bir tesadüftür ki kendisiyle aynı şehirde yaşıyorum. Umarım bir gün kendisiyle tanışmak nasip
olur. Diğer kitaplarını en kısa zamanda okumayı düşünüyorum. Sizlerde hala
okumadıysanız şiddetle tavsiye edilir! ..
Kitaba Oyum : 5/5
Bana
ulaşabileceğiniz diğer adreslerim :
İnstagram :
daisyandbook
Facebook :
Gonca’nın Kitaplığı
Mail :
gncarazz@gmail.com
Bende de yazarın sadece bu kitabı var ama daha okuyamadım rahatsızlığımdan dolayı çok merak ediyorum
YanıtlaSilUmarım en kısa zamanda okuyabilirsiniz. :)
YanıtlaSil