Orange - Anime Yorumu


Adı : Orange
Türü : Romantik, dram, fantastik, okul
Bölüm Sayısı : 13
Bölüm Süresi : 25 dakika
Yapım yılı : 2016
Yönetmen : Hamasaki Hiroshi
Senarist : Kakihara Yuuko
Animeye Puanim : 9/10 *


KONUSU : 
Naho Takamiya, lise öğrencisidir. Bir gün on yıl sonraki kendinden bir mektup alır. Mektubundaki hali lisedeyken duyduğu pişmanlıkların aynısının tekrarlamamasını istiyordur. Ayrıca okullarına yeni gelecek olan Kakeru Naruse 'dan bahsetmiş ve yaşadıkları gelecekte hayatta olmadığını ona göz kulak olmasını istemiştir.

Herkese merhabalar! Yorumu konusunda epey düşündüğüm bir anime ile geldim. Yorumu yazmadan birkaç blogda animenin yorumlarını okudum fakat hiçbiri açıkçası görmek istediğim türde yorumlar değildi. Bunun için birazcık yazarken tereddütlüyüm. Benim kafamdakiler pek teorik değil. Şu şöyle bu böyle cinsinden. Bu nedenle, içimden ne geçiyorsa yazacağım için sizden iki dakikanızı ayırıp aşağıya yazıyı okuduktan sonra nasıl olduğuna dair bir yorum bırakmanızı istiyorum. 

Hayatımızdaki pişmanlıklar ve keşkeler.. Öyle yapsaydım eğer hayatım böyle olurdu. Şunu seçseydim belki çok daha iyi yerlere gelebilirdim ve niceleri. Duyduğumuz her türlü ufak ya da büyük pişmanlıklar. Anime için kilit noktanın "pişmanlık" kelimesi olduğu bir gerçek. Fakat sadece ana hattının pişmanlık olduğunu düşünen biri değildim izlerken. Aklımdan bir sürü düşünce geçti. Şu an onları bir yere not etmediğim için biraz üzülsem de benim için animenin kilit noktası bireylerin içine kapanıp çevresindekileri umursamaması. Çoğumuz, pek çok konuda bize bir şey olmadığı müddetçe başkalarının zarar görmesini ya da ne hissettiğini pek fazla umursamıyoruz. Hani büyükler diyor ya nerede o eski insanlar...  Düşünceli ve zarif hareketler. Bunları bir yana bırakırsa animenin gençlik dediğimiz türde olduğu yazıyor çoğu sitede ve izleyici grubunun da gençler olduğu. Açıkçası ben bu konuya pek katılmıyorum. Animenin pek çok açıdan psikolojik ve anlaşılması zor olduğunu düşünüyorum. İzlerken diyalogların birçoğunu anlamak için biraz düşünmem gerekti. Bu nedenler sadece gençlerin izlemesi gibi bir genelleme pek doğru değil bence. Konu itibariyle lisede geçtiği için bu kanıya varılmış olabilir fakat yaşınız kaç olursa olsun ister 20 ister 40 bir şeyler katacağını düşünüyorum. Söyleyecek daha çok şeyim var fakat biraz karakterlere de değinmek istiyorum.

KARAKTERLER



Animedeki baş karakterimiz Naho, biraz içine kapanık biri. Vurdumduymaz diye tabir edilmiş fakat aksine fazla duyarlı. Başkalarını rahatsız etmemek için sürekli alttan alan kelimeler kullanıyor. "Fark etmez, bana uyar, sen nasıl istesen..." Düşüncelerini pek fazla dışa yansıtmıyor. Bu durum beni baştan sona kadar aşırı rahatsız etti. Sürekli karşısındaki insanın incinip incinmediği hakkında aşırı ince eleyip sık dokuduğu için karşısındakinin gerçek hislerinden çok aslında kafasında kurduklarına öncelik verdi. Aldığı mektup ve arkadaşları sayesinde her bölümde değişim gösterdi elbette.


*Esas erkek*
Kakeru'nunda kişilik özellikleri neredeyse Naho'nun aynısı diyebilirim ama ruhsal olarak çöküntü içerisinde. Ruhunda fazlaca yaralar var. Bu karakter bana her bölümde şu cümleyi hatırlattı. "Bir insanın gülümsediği gerçekten mutlu olduğu anlamına gelmez." Dikkatli bakmazsak bir insanın gülüşünün altında yatan gerçekleri görmemiz pek mümkün değil elbette. Bu karakter sayesinde birkaç şey öğrendiğimi düşünüyorum. İzleyen herkese bir şeyler katacak buna da inanıyorum. Sizden ricam izlerken aceleci davranmak yerine karakterlerin ruhsal hallerine hakim olmanız.



Suwo diğer bir erkeğimiz. Oldukça düşünceli, nazik. Kızların ideal tip olarak tarif edeceği özelliklere sahip.Üstelik Naho'ya aşık.Yani ikinci erkek sendromu alarmı vereyim. Bana hangisini seçtin diye sorarsanız #teamsuwo *-* Üzgünüm Kakeru :'(


Soldaki Hagita sağdaki ise Azu. Bu iki deli animenin dramını azaltan çift diyebilirim. İkiside arkadaş grubunun moral deposu. Böyle minnoşlar yaniii. Onlar hakkında çok fazla bir şey söylemeye gerek yok.

Son karakterimiz Takako, bizde bir tabir var ya "erkek gibi kız." tam olarak bu tabiri karşılayan bir karakter. Söz konusu sevdiği insanlar ise yapamayacağı şey yok. Bu o kişiyi dövmek demek olsa bile. Döver yani...

****

Karakterlerin aslında izlediğinizde birbirlerini tamamlayan yanları olduğu daha iyi anlayacaksınız. Aslında yukarıda da belirttiğim gibi karakterlerin şu ya da bu özelliklerini değil de daha çok ruhsal özelliklerini fazlasıyla göreceğiniz için bir müddet sonra beyniniz otomatik olarak analize geçer hale geliyor. 
Her ne kadar anime tam dram olarak nitelendirilmese de bazen ruhsal çöküntü anlarımız olur ya o anlarda pek izlemenizi tavsiye etmiyorum. Çünkü ruhsal olarak pek pozitif şeyler hissetmeyecek, hüzünle boğuşacaksınız. 
Daha ne söylesem sanki eksik kalacakmış gibi hissediyorum. Son olarak neden 10 değil 9 verdiğimi açıklayıp yorumu sonlandırmak istiyorum. Zaman yolculuğu kavramı vardı. Mektupların gelişinin nasıl olduğu aşırı havada kalmıştı. Bu olayın açıklanmasın beklerdim fakat yer verilmemişti. Bu nedenle de 1 puan kırdım :D Bunun dışında animenin bütünüyle güzel ve etkileyici odluğunu düşünüyorum. Henüz izlemediyseniz şiddetle tavsiye ederim! Listenize muhakkak ekleyin pişman olmayacaksınız. 




Yeni yorumlarda görüşmek dileğiyle.. 

15 yorum:

  1. Hihi ben bunun filmini izlemiştim toptan anime pek sevmemde :).Animesi olduğunu da şimdi öğrendim teşekkürler :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben fazlasıyla sevdim. Başlarda anime izleme konusunda tereddütlü biri olarak şu an izlenecek anime listesi yapıyorum :D Ayrıca Orange'ın bölümleri zaten kısa kısa olduğu için bir filme tekabul ediyor.:)

      Sil
  2. Anime izleyesim geldiii :) Hiç izlememiş olanların bile çokça ilgisini çekebilecek şekilde anlatmışsın Goncik'im :) Ama Orange "niye böylesin a be kızım" demeden duramadım okurken, fazla iyi niyetliymiş yaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Naho mu? İzlerken biraz daha katlanabilir ya. Ben sonra düşününce sinir oldum 😂 Umarim izlediğinde seversin 💕

      Sil
  3. Yiaaaa ben animeden geçtim karakter çizimlerinin cicişkoluğuna bayıldım😍😂❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok güzeller değil mi 😍 gerçi daha iyi çizimlerin olduğu animeler var 😊

      Sil
  4. konu ilginç anime olmasaydı kesinlikle izlenirdi anime olarak seyretmek istemedim :-/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence anime olarak da bir şans vermelisiniz. Zaten bölümler kısa olduğu için çok göze batacağını ya da sıkılacağınızı düşünmüyorum fakat böyle izlemek istemezseniz uzun film hali de var fakat o da anime şeklinde. :)

      Sil
  5. Oğlumla izleyeyim. Anime izlemeye halen başlayamadım. Belki onunla izlersek ilk adımı atabilirim. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asıl tavsiyeme uyduğun için ben teşekkür ederim. Umarım izlediğinizde ikiniz de seversiniz. İzledikten sonra fikirlerini bekliyorum mutlaka 💕 Keyifli izlemeler 🎬

      Sil
  6. Ne güzel anlatmışsın beybisii ^^ kaşla göz arasında bitirmenden anlamılıydım güzel olduğunu! :D sonsuzluğa uzanan izlenecekler listeme bunu da ekleyelim bakalım. :D ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Listede başa al bence zaten çok kısa :) Sen de seversin bence *-*

      Sil
  7. Uzun soluklu güzel bir blogla karşılaşmak güzel.

    YanıtlaSil
  8. Guncelken izliyordum sonra dayanamayıp mangasini okuyup bitirmiştim meraktan. 20 bölüm bir şeydi hemen bittiydi manga :)
    Bunalımlı Kakeru'dan gına gelmisti bana okurken ne yalan söyleyeyim, olan Suwa'ma oldu benim yaaa kıyamam hiç , kendi duygularını hiç dusunmedi arkadaşlarının mutluluğu için :(
    Ya bence bu kadar da naif olunmamali çoğu insan hak etmiyor bu kadar naifligi çünkü :D Söz konusu duygularda biraz bencil olunabilir diye düşünüyorum. Bir de buradan Naho'ya seslenmek istiyorum, Suwa varken sen nasıl Kakeru'ya aşık olabildin yaaa :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahahaha ben de Suwo yu beğendiğimi yazmışım zaten yorumda. Kakeru asla tipim değil. Depresif İnsanlar beni çok yoruyor. Suwo gibi olumlu neşeli insalar lazım 🙂

      Sil

Blogger tarafından desteklenmektedir.