Bülbülü Öldürmek | Kitap Yorumu + Alıntılar

Yazar : Harper Lee

Türü : Roman, Duygusal Kurgu

Yayınevi : Sel Yayınları 

Sayfa Sayısı : 357

Basım Tipi : Karton Kapak

Seri Durumu : Seri #1 kitap

Çeviren : Ülker İnce

"İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır."

Merhabalar! Size okurken oldukça etkilendiğim ve sevdiğim bir kitabın yorumuyla geldim. Bülbülü Öldürmek aslında epeydir kitaplığımda beklettiğim bir kitaptı. Açıkçası dili için biraz endişelerim vardı. Ağır bir dili olduğunu ve anlayamayacağımı düşünmüştüm. Fakat okuyunca pek de öyle bir şey olmadığını gördüm. Kısaca size kitabın konusundan bahsetmek istiyorum.

Amerika'da zenci-beyaz insan ayrımının yapıldığı dönemde Scout, Jem ve onların babası Atticus sakin bir kasabada yaşıyorlar.  Tom Robinson adında bir zenci adama iftira atılıyor ve avukatlığı Atticus'a veriliyor. Böylelikle her şey başlamış oluyor.

Kitapta bütün olayları Scout'un bakış açısıyla görüyoruz. Küçük bir çocuk olan Scout benim kendi söylemimle henüz daha saf ve bu ayrım olayından bir haber. Düşünceleri henüz kirlenmemiş. Okurken en çok hoşuma giden nokta çocukların ne kadar masum, yetişkinlerinse dünyayı berbat bir hale getirecek iğrenç düşüncelere sahip olmalarıydı. Peşin hüküm, yargılama ya da aklımızdan ne geçiyorsa düşünme, sanki herkesin ne yaşadığını bilirmişcesine konuşma bütün bu özellikleri kitapta öyle bir cümleyle özetliyor ki orasını yazıma eklemek için not aldım.

"İnsanların başına ne geldiğini asla bilemeyiz. Kapalı kapılar ardında evlerde nelerin olup bittiğini, nelerin gizlendiğini..." 

***

Yazar bazı noktalara öyle güzel değinmiş ki kitapta hani bazen okur "ben yazsam şöyle olurdu" tarzı cümleler kuruyor ya o cümleleri kurdurmayacak şekilde. Scout öyle bir karakter ki okurken onun bazen küçük bir kız çocuğu olduğunu unuttuğum anlar oldu. Öyle detaylı ve mantıklı düşündüğü anlar oluyor ki küçük bir çocuk nasıl böyle düşünebilir diyorsunuz.

Bunun dışında yazarın oldukça sade ve akıcı bir dili var. Bunu öğrenince beklettiğim için epey bir üzüldüm fakat çabucak bitirerek bunu telafi ettiğimi düşünüyorum. Kitaba dair sevdiğim noktalardan bir diğeri ise mahkeme sahnesiydi. Mahkeme sahnesinde yazar öyle bir cümle yazmıştı ki kitabı beğenmemiş olsaydım bile o cümle ile kalbimi çalardı. O derece diyorum. Cümle spoi niteliği oluşturacağı için buraya yazmıyorum fakat okuyanlar az çok hangi cümleden bahsettiğimi anlayacaktır. Bu yorumdan sonra okuyacaklar ise okuduklarında bu cümleydi sanırım diyecek kadar dikkat çekici bir yer olduğunu düşünüyorum.  

Son olarak yorumu biraz toparlamam gerekirse yazarın böyle ince bir konuyu çok güzel anlattığını düşünüyorum. Zaman zaman okurken karakterlerin arasında kendinize bir yer edineceğiniz ve pek çok konuda kendinizi de sınayacağınız bir kitap. Tavsiyemdir!

ALINTILAR 

"...bak yavrum, birinin kötü olduğunu düşündüğün bir şeyle seni nitelendirmesi hiçbir zaman hakaret değildir. O kişinin ne kadar zavallı olduğunu gösterir sana, seni incitmez."

***

"İnsanlar genelde neyi görmek istiyorlarsa onu görür, neyi duymak istiyorlarsa  duyar..."

***

"Bazı insanların hayatlarını bazı insanların hiç düşünmeden cehenneme çevirmesine ağlamazsın. Beyaz insanların, bir an olsun onların da insan olduklarını düşünmeden siyah insanların hayatlarını cehenneme çevirmelerine ağlamazsın."