The Uncanny Counter | Dizi Yorumu

 

Adı: The Uncanny Counter / Şeytan Avcısı 

Tür : Aksiyon,  Fantastik

Bölüm Sayısı : 16

Bölüm Süresi : 1 Saat

Ülke / Dil : Güney Kore / Korece

Yayın Yılı : 2021

Diziye Puanım : 7/10

KONUSU :

Dünyada kötü ruhlar gezmekte ve dengeyi altüst etmektedir. Bu düzeni sağlamak için bir avcı grubu vardır. İşlerin sarpa sardığı bir gün Mun ise hiç farkında olmadan kendini bu olayların ortasında  bir avcı olarak bulur. Fakat zaman geçtikçe pek çok sır açığa çıkar ve bu sırlar herkesin hayatını değiştirecek derecede önemlidir.

Herkese merhabalar, nasılsınız? Son zamanlarda neler yapıyorsunuz? Neler okuyup izliyorsunuz? Ben önceki yazılarımda bahsettiğim gibi ders çalışırken aşırı bunaldığım için ödül olarak dizi izliyorum. The Uncanny Counter'da bu dizilerden biri. Üstelik beni frenlesin diye yakın bir arkadaşımla izlediğimiz için dizi hakkında çok konuşacağım gibi :) Her bölüm kritik yapınca böyle anlatacak şeyler uzuun oluyor.

Dizi konusunda da bahsettiğim gibi kötü ruhları avlayan bir grubun etrafında dönüyor. Grubumuzda en ön planda olan kişi Mun. Mun bir lise öğrencisi olarak karşımıza çıkıyor. İlk başlarda lise yaşamına tanık olsak da ilerleyen bölümlerde çocuğun liseli olduğunu neredeyse unutur hale geliyoruz. Bu konuda senaryonun kopuk olduğunu düşünüyorum. Çünkü ilk bölümlerde yoğun olarak gördüğümüz olaylar, yerler ve kişiler birden azalmaya başlıyor ve ister istemez sorgulamaya başlıyoruz. Bu yüzden Mun karakterini keşke lise öğrencisi değil de üniversite öğrencisi olarak görseydik dediğim pek çok sahne oldu.

Bütün bunları bir yana bırakırsak karaktere can veren oyuncunun öyle bir aurası ve parıltısı vardı ki aksiyon sahnelerinde adeta içinden başka biri çıkıyordu. Kendisini bu noktada tebrik ediyorum. Oldukça etkileyiciydi o sahneler. Küçük Mun'umuzu bir kenara bırakırsak dizide 51 yaşında olup asla 51 olmayan maşallahlık bir ajusshimiz var.

Ga Mun Tak, olarak karşımıza çıkıyor. Geçmişe yönelik hiçbir şey hatırlamayan abimiz biraz asabi ama tam bir baba figürü. Gruptakileri öyle güzel gözetliyor yardım ediyor ki böyle o dizideki takım hissiyatından daha çok bir aile hissiyatı oluşuyor. Bu tarz aile hissiyatı olan dizileri izlemek benim için her zaman daha bir keyif verici olmuştur. Dizi bitince de ayrılması zor oluyor ama gerçekten keyifli oluyor. Dizideki baba figüründen bahsettik bir de anne figürümüz var.

Chu Mae Ok, çok sıkı bir kdrama izleyicisi iseniz bu ablamızı mutlaka bir yerlerde görmüş ve kendisinin anne rolleri için biçilmiş kaftan olduğunu anlayabilirsiniz. Bu ablamızda çeşitli olaylar sonucu avcı olmuş. Harika da bir aşçı. Diğer avcılardan farklı bir özelliği var kötü ruhların neden olduğu yaraları ve avcıların yaralarını iyileştirebiliyor. Tam bir anne iyilik eli yani kendisi. Oldukça sevdiğim bir karakter oldu.

Gelelim diğer bir karakterimize. Kendisini daha önce School 2017 dizisinde izlemiş nedense bir türlü içim ısınamamıştı. Ama itiraf etmeliyim bu dizide oyunculuğu diğer diziye göre çok ama çok iyi. Kendisini oldukça geliştirmiş. Fakat ben kıza yine bir türlü ısınamadım. Oyunculuğu güzel ama kendisinde beni iten bir şey var. Bu kızımız da diğer bir özel yetenekli. Geçmişe yönelik düşünceleri okuyabiliyor. Harika bir yetenek gereçten.  Takımımız - ailemiz tamamlandığına göre biraz daha derinlere inme vakti merak etmeyin diğer yorumlarımda olduğu gibi sıfır spoiler.

Dizimiz malumunuz bir fantastik ve aksiyon dizisi. Böyle olunca tabi çekim sahnelerinde daha da dikkatli olmak gerekiyor ki izleyicinin gözüne malum o çekim hataları yansımasın. Ne yazık ki şunu söylemeliyim ki çok dikkatsiz izleseniz dahi muhakkak gözünüze çarpacak birçok çekim hatası olacaktır. Bu çekim hataları genelde dövüş sahnelerinde çünkü çekim açılarını sürekli olarak değiştirdikleri için sanırım set ekibi arka planda olan şeyleri unutmuşlar. Durum böyle olunca tabi benim gözümden kaçmadı. Şimdi fantastiklikten girmişten devam edelim. Dizide kullanılan bazı efektler var. Malumunuz bunlar olmadan olmaz. Bu efektlerin oldukça dozunda ve güzel olduğunu düşünüyorum öyle ki izlediğinizde son bölümlerde bu efektlerin daha etkileyici olduğunu göreceksiniz.

Etkileyicilikten de içeriğine geçelim. Dizi birçok şeyi konu alıyor ama asıl ana konu bir siyasetçi üzerinden ilerlediği için bazı noktalarda sıkıcı bir konu haline gelse de yan konular sayesinde ben bu durumun toparlandığını düşünüyorum. Zira öyle yan konular var ki biz izlerken göz yaşlarımızı zor tuttuk. Oldukça iyi işlenmişlerdi. Karakterler artık son bölümlere doğru bir aile haline geldiği için bu duygulanma sahneleri çok fazla yaşanıyor buna göre yanınızda ufak bir peçete bulundurmakta fayda var. Olaylar için de her geçen bölüm aksiyon dozu artıyor. Böyle benim gibi izlerken kendinizi olaylara kaptırıyorsanız da tek başınıza izlemenizi tavsiye ederim. :D Sonra kaptırıp bağrınca maazallah akıl sağlığınızda bir problem olduğu düşünülmesin. 

Dizi genel olarak bu şekilde. Her ne kadar ben sürekli olarak size eksi yönlerinden bahsetmişim gibi gelse de size keyifli vakit geçirteceğini düşünüyorum. Ben severek izledim ve karakterlerle epey bir bağ kurduğumu düşünüyorum ki böyle düşünen tek ben değilmişim ki ikinci sezonu gelecekmiş. Bu ara Kdramalar bir coştu değil mi? İkinci sezon haberleri çok fazla duyar oldum. Umarım ikinci sezonunu da zevkler izleriz. Şimdilik benden bu kadar yeni yazılarda görüşmek üzere. :)

Dizinin Gonca moodu :