Chicago Typewriter | Dizi Yorumu

Dizinin Adı : Chicago Typewrite

Bölüm Sayısı: 16

Tür : Fantastik, Romantik, Komedi, Dram, Reenkarnasyon

Ülke : Güney Kore

Bölüm Süresi : 1 Saat

Yayın Yılı :2017

Diziye Puanım : 10/10*

KONUSU :

Han Se Joo , Jeon Seol ve Yoo Jin-O 1930'lu yıllarda Japon sömürgesi altında yaşan arkadaşlardır. Günümüze reenkarne olarak gelirler. Han Se Joo ünlü bir yazar, Jeon Seol onun hayranı olarak gelmiştir. Han Se Joo bir gün Chicago'ya imza gününe gider fakat o gün onun hayatı için kırılma noktası haline gelmiş ve hayatına "Chicago Daktilosu" girmiştir. Daha sonra Jeon Seol ile yüz yüze tanışan Se Joo için hayatı tam bir çıkmaza girmiş ve ikili geçmiş hayatlarını hatırlarken pek çok olayla yüz yüze gelecek ve hayatlarını parça parça bir araya getireceklerdir. 

Merhabalar! Uzun zaman sonra gerçek anlamda gözüm kapalı önereceğim bir dizi yorumu ile karşınızdayım. Chicago Typewriter dizisini o kadar çok sevdim ki buraya hakkında pek çok övgü sıralayabilirim fakat ondan önce birlikte karakterleri bir tanıyalım değil mi?

Han Se Joo

Çok satan ünlü bir yazardır. Tipi film yıldızları kadar çekici olduğu için kendisine "Edebiyat Dünyasının İdolü" denilmektetir. Biraz çekingen ve huysuz bir kişiliği vardır ve ilişkilerinde hep mesafeli davranmaktadır.

Jeon Seol

Han Se Joo'nun büyük bir hayranıdır. Aynı zamanda veterinerlik okumuştur. Geçmiş yaşantısını parça parça gördüğü için hayatında epey zorluklar yaşamış her işi yapacak hale gelmiş yetenekli bir kızdır.

Yoo Jin-O

Han Se Joo ve Jeon Seol'un 1930'lu yıllardaki arkadaşı. Oldukça gizemli bir kişiliğe sahiptir. 

Karakterlerimizi de tanıdığımıza göre birazcık dizi hakkında gevezelik vakti geldi. Diziye başlamadan önce dizi hakkında epey fazla olumlu yorum gördüğüm için haliyle büyük bir beklenti içinde başladım. Beklentinı karşıladı mı derseniz kat be kat karşıladı. Dizide en çok hoşum giden noktalardan birisi karkaterimizin yazar olmasından mütvellit kitaplarla ilgili repliklerdi. Bununla birlikte Jeon Seol karakterinin okuduğu "Duymak İstediğim Sözler" adlı kitap aşırı ilgimi çekmekle birlikte oradan bir alıntıyı bile defterime yazacak kadar etkinlendiğimi söylemek istiyorum. Alıntıyı yorumun sonuna bırakacağım mutlaka okumanızı öneririm.

***

Dizinin kurgusu gereği izlerken geçmiş gelecek arasında gidip geliyoruz fakat bu izleyiciyi rahatsız edecek şekilde yapılmamış. Aksine öyle noktalarda geçmişe gidiliyor ki izleyiciyi daha da ekrana bağlar hale geliyor. Birkaç konuda izleyicinin olaylar hakkında tahmin yürütmesi bekleniyor. Tabi ben bu tahminlerimin hepsinde yanıldım😂😂🙈 Dizide aşkı, dramı ve daha birçok konuyu bir arada izliyoruz. Kurgu dışına oyunculukların muazzam olduğunu söylemeliyim. Bir oyuncu ancak bu kadar karakter ile bütünleşebilirdi diye düşünüyorum o derece güzel iş çıkartmışlardı. 

Diziyi izlerken hiçbir bölümde sıkıldığımı hatırlamıyorum. Bir dahaki bölümde ne olacak diye diye günde 5-6 bölüm birden izleyerek gözlerime yapacağım en büyük kötülüğü bu dizi sayesinde yaptım diyebilirim😂 İzlerken kendinizi durduramıyorsunuz bunu göz önünde bulundurun lütfen. 

Dizide ufak tefek hatalar olduğunu okudum bazı yorumlarda fakat izlerken gözüme batan kısım olmadı. Bunu da ekleyeyim.

Bütünüyle çok sevdiğim bir dizi oldu. Kesinlikle tavsiyemdir! 

Son olarak yukarıda bahsettiğim alıntıyı bırakıp gidiyorum. Yeni yorumlarda görüşmek dileğiyle...

"Alnına elimi koydum. Sen, gerçekten de cesurca bir yaşam sürdün.Lütfen sen de benim alnıma elini koy. Bir insan parmak izleriyle başka bir insanın alnına dokunup onu teselli ettiği o anda önemsiz olan her şey yitip gider. Ve köpük gibi kaynar bir arzuyla sarsıldığımız için tadına doğru düzgün varamadığımız o sessizlik kucaklar bizi. Sen gerçekten çok çabaladın. Yaşamak için, hayatta kalmak için, buralara gelmek için çok çabaladın. En mutlu zamanlarını henüz yaşamamış olmanı iki elimi açıp diliyorum Tanrı'dan."

 Instagram / Tv Show Time / 100Kitap : daisyandbook