Anlık Sohbetler #1 | Biraz Sanat ( İşte Van Gogh, Loving Vincent )


Merhabalar, uzun zamandır böyle dizi, film, kitap yorumlarım dışında sizlerle bir şeyler paylaşmak istediğim bir yazı serisi oluşturmak istiyordum. Fakat isim bulmak düşündüğümden daha zor oldu. Şimdi bakınca ortaya şahane bir isim çıkmadı ama içeriği yansıtan bir şey bulduğum için mutluyum. Bu sohbetlerde sizinle daha çok ilgi alanlarımı farklı bir şekilde konuşmayı düşünüyorum. Yorum şeklinde değil de sohbet havasında. Umarım bu sohbetler devamlı olur çünkü daha önce "Duymak İstediğim Sözler" diye bir seri başlatıp üç yazıda sonuna gelmiştim ne yazık ki... Daha fazla uzatmadan ilk sohbetimize başlayalım.






Her zaman çizim konusunda yetenekli olmak istemişimdir ama ne yaparsam yapayım bu konuda ne yazık ki gram yeteneğim yok. İşin komiği şu büyükler için boyama kitaplarında bile ortaya pek hoş şeyler çıkardığımı söyleyemem. Bu yüzünden bu konuda yetenekli olan insanlar hakkında bir şeyler okumak, izlemek hep hoşuma gidiyor. Geçen haftalarda İşte Van Gogh kitabıyla birlikte Van Gogh'un çizimlerini daha detaylı ve anlamlarıyla birlikte inceleme fırsatım oldu. Şunu söyleyebilirim ki iyi ki çizimlerini inceledim ve ressamı sadece Yıldızlı Gece tablosuyla tanımadım. Tam bir eksiklik olurdu benim için. 

Vincent Van Gogh - Rain

Van Gogh'ta dikkatimi çeken bir nokta ise tablolarının çoğunda sarı rengi çok fazla kullanması. Tam bunu düşünmem üzerinde kitaptaki bir kısımda nedenin ne olduğu açıklanmıştı. Sarı rengin onu mutlu ettiğini düşünmesiymiş. Bunun için resimlerini çizdiği odasını bile sarı renklerle döşemiş. Gerçekten hoş. Ben sarı renginden çok fazla hoşlanmıyorum ama Van Gogh'un eserlerinde kullanılan ton geçişleri insanı gerçekten kendine çekiyor.



Tabi Van Gogh'u sadece resimler üzerinden tanımak bir noktada imkansız gibi. Şansıma tam kitabı bitirdiğimin ertesi günü TV'de Loving Vincent filminin verileceğini gördüm. Film bile başlı başına bir yapıttı. Çünkü 100 kadar ressamın bir araya gelip çizimleriyle birlikte ortaya çıkmış bir film. Düşünsenize izlediğiniz film baştan aşağı çizim. Hem de Van Gogh'un eserlerini kullanarak gerçekleştirilmiş. Bu bile beni kendine hayran bırakmaya yetti diyebilirim. Van Gogh'un kendini kalbine yakın bir yerden vurarak ölmesi her zaman bana ilginç geliyor. Nedeni ise gerçekten ölmek isteyen biri kendini midesinden vurmaz daha ziyade kafasından veya tam kalbinden vurmaya çalışır.
Van Gogh'un ölümünü tam intihar olarak nitelendirmek bilemiyorum, bana biraz tuhaf geliyor. Filmi izlediğimde de buna yönelik tezler de iyice şaşırmama ve kafamın karışmasına neden oldu diyebilirim.
Yaşamı sonlandıktan sonra tanınması da ayrı üzücü bir şey. Hep böyle olmuyor mu zaten? Bizim ülkemizde de böyle sanatçılar mevcut. Van Gogh gerçek anlamda yaşamında acılar çekmiş. Kulağını kesmesi de bu acı olaylardan biri maalesef. Eserlerine baktığımızda özellikle otoportlelerinde gözlerindeki acı bariz bir şekilde belirgin. 
Zamanında belki gözlerindeki bu acıyı, hüznü göremedikleri için yapmak istediği şeylerin çoğunu yapamadan aramızdan ayrıldı fakat onun istediği tam olarak şuymuş :


"İnsanların kalbine sanatımla dokunmak istiyorum. Onlara söylemek istiyorum; derinlerden dokunaklı hissettiklerimi."
Vincent Van Gogh


Geç de olsa pek çok insan ne söylemek istediğini, ne hissettiğini anladı. Yaşadığı dönemde ucube, tuhaf gibi söylemlerin hedefi olup toplumdan biraz uzaklaştırılsa da şimdilerde kendisini dahi bir ressam olarak tanımamız kesinlikle tesadüf değil. Sadece Yıldızlı Gece resmine bakarak bile aklımızda bir sürü düşüncenin oluşmasını sağlayan bir dahi. Bu dahiyi sizlerle bu yazımda konuştuğum için mutluyum. Bir daha ki anlık sohbette ne konuşuruz bilmiyorum ama umarım ki bu yazımı keyif alarak okumuşsunuzdur.
Son olarak Van Gogh Müzesi youtube üzerinden müze gezisi yapmış izlemek isterseniz aşağıya linkini bırakıyorum. Yeni yazılarda görüşmek dileğiyle.

Van Gogh Museum

Instagram : @daisyandbook

29 yorum:

  1. keyifli bir serinin ilk yazısının okudum sanki ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. dlkgzr, ya ne güzel sözler. Umarım öyle olur ve okurken en az benim yazdığım kadar keyif alırsınız :)

      Sil
  2. Bence bu yazının ve Loving Vincet'i izlemiş olmanın ardından bir de Doctor Who'nun 5. sezonda yer alan "Vincent and the Doctor" bölümünü de izlemelisin Gonca. Yaşamında çektiği acıları gayet güzel işlemişlerdi ve insanı tatmin eden bir mutlu sonla bitiyordu :) Senle sohbet etmek gayet kaliteliymiş, ellerine sağlık, yeniden görüşmek üzere :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Taha, Doctor Who'yu lisedeyken çok severdim. Sonra 4. sezon gibi benim sınav dönemine denk gelince kendisiyle veda ettim. İşin tuhafı şu sıralar aklımda başlamak vardı senin yorumunu da görünce böyle irkildim. :) Hem bir mana ile başlayayım ben de o halde. Teşekkür ederim. Benimle sohbet etmenin hoşuna gitmesine sevindim. Umarım bundan sonraki sohbetler de güzel olur :)

      Sil
  3. ben de Van Gogh çok severim. sarıyı çok kullanmasından bahsedince aklıma şu bilgi geldi; Van Gogh'un tablosunda kullanığı sarıya Van Gogh sarısı diyorlarmış, ben de abimden duymuştum ilk kez. işte Van Gogh'u ben de okumak istiyoruuumm. bahsettiğin filmi izledim ama üzerinden epeyce zaman geçti bir ara tekrar izlemeyi umuyorum. ben de sohbet yazıları paylaşmak istiyorum çünkü bence bu yazıları okumak çok güzel oluyor, su gibi akıp gidiyor hatta bir tanesine başlamıştım ama sonradan yazmaktan vazgeçtim. yazını çokkk kalpliyorum <3 <3 <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aysu, Van Gogh sarısı gerçekten harika bir şeymiş. Ona böyle bir renk ithaf etmek yaşasaydı kesinlikle mutlu ederdi onu diye düşünüyorum. Filmi tekrar izlediğinde de ilki kadar zevk alacaksın bence. Çünkü öyle kaliteliydi ki gerçekten şaşkındım bitirdiğimde. Sohbet yazıları gerçekten akıcı oluyor. Yazarken de zevkli. Bence sen de dön yazmayaa bekliyorum bak. Güzel kalplerin için teşekkür ederim. Ben de seni morluyorum :)

      Sil
  4. İlkay, umarım başlangıcı kadar devamı da güzel olur. Paylaşmadan önce epey tereddüt içerisindeydim çünkü. On kere falan okudum bir şeyler eksik gibi geliyordu sürekli. Sarıya bakış açın çok hoşmuş ben genel olarak sıcak renkleri pek sevmiyorum. Kırmızı ve turuncudan da pek hoşlanmıyorum. Garip ama gerçek :D Van Gogh hakkında dediğine katılıyorum. Yıllarca babasının gözüne girmek için çabalamış daha sonra kendini düşünmeye başlamış fakat çocuklukta oluşan psikolojik temelli sıkıntılar ilerleyen yaşlarda daha büyük patlak veriyor. Van Gogh için bu ne yazık ki en kötüsü intihar ile sonuçlanmış. Aldığı tedavi bile onun hayatında yaşadığı hayal kırıklıklarının acısını azaltmamış maalesef. Umarım şu an eserlerini bu kadar kişinin sevdiğini görüp hissediyordur. Loving Vincent gerçekten harika bir filmdi ama Van Gogh hakkında biraz bilgi birikimi gerektiriyor bence. Hiçbir bilgisi olmayan biri rahatlıkla anlamaz olan olayları. Ölümünden sonraki zamanı anlatınca.

    YanıtlaSil
  5. Güzel bir seri olucak bence. Van Gogh hayatı ile ilgi aslında bakarsan çok fazla bir şey bilmiyorum. İlginç geldi kendini midesinden vurması falan. Ama hep ölümlerinin ardından tanınmaları üzücü.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yankım ve Gölgem, umarım öyle olur. Aşırı tereddütlü başladım ama yorumları görünce mutlu oldum. Aslında teknik olarak göğüs boşluğundan vuruyor. Mide olarak söylemem biraz yanlış olmuş şimdi fark ettim :)

      Sil
  6. Kitabı okumadım ama hayat hikayesini biliyorum. Ayrıca Hakan Gerçek'in canlandırdığı bir Van Gogh tiyatro oyununu da izledim geçen sene. Hem yaşam öyküsü hem de sanatıyla ilgimi çeken büyük sanatçılardan biri. Anlık Sohbetler güzel bir fikir, tebrik ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kaystros Tyrha, tiyatrosunu izlemek çok güzel olmalı. Umarım bir gün benim de elime böyle bir fırsat geçer. Kitabı da tavsiye ederim. İlgini çektiği için daha bir seversin okurken. Teşekkür ederim güzel desteğin için :)

      Sil
  7. Gogh ayrı bir dünya, eserleri benimde ilgimi çekiyor. Ankara’da sergisine gitmiştim. Yazı dizinde başarılar. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gizlipencere06, Sergisini gezmek benim en çok istediğim şeylerden biri. Ülkemizde denk gelebilir miyim bilemiyorum ama Hollanda'ya gidersem direkt Van Gogh'un müzesine uğramak isterim. Sanal olarak bir baktım o bile aşırı heyecanlandırdı. Gerçekten görmüş olsam nasıl hissederim bilmiyorum :)

      Sil
  8. Hep bende resime yeteneğim olsun istemişimdir ama senin durumun gibi büyüklere özel boyama kitaplarını bile beceremiyorum bende :D Güzel bir yazı olmuş, kalemine sağlık :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mavi Gökyüzünün Elleri, yahu çok üzülüyorum bu duruma. Boyamayı bile becerememek üzüyor beni. Tonlama falan çok güzel yapan hesaplar görüyorum ben alakasız renkleri bir arada kullanıyorum. Kendimi bu noktada biraz geliştirmem lazım :) Teşekkür ederim güzel yorumun için :)

      Sil
  9. Van Gogh'un resimleri her baktığımda farklı hisler çağrıştırır bende. Kitabın dokusu çok hoşuma gitti. Özellikle karton kapaklı olması çok güzelmiş. Ben de kitaplığıma ekleyebilirim. ^-^ Kız kardeşim bu müzeye bu senenin başında gitmişti. İçeride özel çekim yapmak da yasakmış. -,-

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Birpembesever, eserlerin zarar görmemesi adına yasak konulmuştur. Anıtkabir'in de bir bölümü öyleydi yanlış hatırlamıyorsam. Ben de çok gitmek istiyorum bakalım nasip olur mu :) Kitap gerçekten baskı kalitesi olarak çok güzel sadece kuşe kağıt olunca hep parmak izlerim kaldı üzerinde :(

      Sil
  10. Ne kadar doğru bilinmez ama Van Gogh'un kulağını kesip gönderdiği kişi "sevdiği kız" olarak sanılsa da tam tersiymiş aslında. Sevdiği adamla birlikte olamadığı için eşini/sevgilisini korkutmak için yapmış diye duydum. Eğer doğruysa çılgın adam Van Gogh. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Büşra, kitap ve filmde bundan biraz daha farklı bahsediliyordu. Bir arkadaşıyla tartışması sonucu kulağını kesip arada yanlarına gittiği meyhanede bulunan hayat kadınlarından birine göndermiş. Çılgınlıktan ziyade psikolojik açıdan gelgitleri varmış. Hayatında kardeşi dışında onu destekleyen biri olmadığını düşünürsek aslında normal de bu durum :)

      Sil
  11. Serilere bayırlırıııııız 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. EsTen, yaaaaa umarım diğer yazılar da güzel olur bir baskı oldu üzerimde :)

      Sil
  12. güzel seri olmuş hıhım. van gogun resimleri sevilmez mi yaa. ama hayatı çok kötüymüş yazık adama valla. loving vincent nefis nefis. heeey van gogh'un bir kitabı var, theo'ya mektuplar, yky, onu okusana. kardeşi theo ya yazdığı mektuplar :) çok etkileyiciii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. deeptone, bazen öyle bir hayat yaşamasaydı acaba böyle eserler verebilir miydi diye düşünüyorum. Gerçekten üzücü bir hayatı var. Söylediğin kitabı aylar önce okudum ama bunun üzerine bir kere daha okusam daha anlamlı olur sanki :)

      Sil
  13. Çok keyifli bir yazı okudum :) Loving Vincent sevdiğim filmlerden biridir. Kitabı da edinmeyi düşünüyorum, teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merve Canbaz, çok teşekkür ederim. Keyif aldıysan ne mutlu bana. Çok tedirgindim çünkü başlayıp başlamama konusunda. Film gerçekten harikaa *-* Benim de sevdiklerim arasında yerini aldı bile :). Kitabı da umarım en kısa zamanda edinme veya inceleme şansın olur. Gerçekten kaliteli bir kitap :)

      Sil
  14. Gogh sahiden klinik olarak incelenmesi gerek bir adam. Pek sanattan anlamasam da bana dahi dokunabiliyor. Bu arada kitaptan bana hediye geldi. Kendisiyle 2010 yılında Aylak Adam'ı okuduğum zaman tanışmıştım. Yazı harika. Okurken çok keyif aldım. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gaza, ben de açıkçası pek sanattan anlayan biri değilim. Benim için sanat gözüme güzel gelen içimde bir şeyleri kıpır kıpır yapan şeylerdir :)Van Gogh'a gelirsek gerçekte çok farklı bir kişiliği var. Yazıyı keyifle okumanız beni çok mutlu etti. Mutlu günler dilerim :)

      Sil
  15. Yazın çok akıcı olmuş severek okudum, bende güzel resim çizmeyi çok isterdim ve ressam benimde ilgimi çekiyor. Kitabı seninle keşfettim, filmini izlemeyi çok istiyorum ama nasip olmadı. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. renklitirtil, Keyifle okuman beni çok mutlu etti. Bu seri hakkında epey bir gergindim çünkü. Güzel resim çizemesek bile çizdiğimiz şeyler bizi ifade etsin yeter diye düşünüyorum son zamanlarda :) Boşver güzel çizmeyi :D Kitapta çok güzeldir indirimde denk gelirsek bak derim. Filmi de en kısa sürede izlersin umarım :)

      Sil

Blogger tarafından desteklenmektedir.